Memur-Sen Erzincan İl_x000D_ Temsilciliği, ABD Başkanı Donald Trump’ın verdiği Kudüs kararırıyla ilgili_x000D_ öğlen namazı sonrası basın açıklaması yaptı.

Memur-Sen Erzincan İl_x000D_ Temsilciliği tarafından düzenlenen protesto gösterisinde, ABD Başkanı Donald_x000D_ Trump’ın verdiği Kudüs kararıyla ilgili basın açıklaması yapıldı. Yapılan_x000D_ basın açıklamasında “ABD İsrail’in başkentinin Washington olduğunu idrak_x000D_ etmelidir” denildi. 

Erzincan Camii Kebir camisinde toplanan_x000D_ Memur-Sen ve iş kolları üyeleri  ve vatandaşlar alınan Kudüs kararına_x000D_ karşı çıktı.

 Memur Sen _x000D_ Erzincan İl Temsilcisi Nebi Gül: “İnsanlık tarihinin en kanlı, en şedit_x000D_ dönemlerinin yaşandığı bir zaman dilimindeyiz. _x000D_ Şiddeti daha da derinleştirerek kanlı iktidarlarını sürdürmek isteyen_x000D_ bir zihniyet, Kudüs üzerinden yeni bir hamle yapmaya hazırlanıyor. Bunu gören_x000D_ tarihsel gerekçelerini bilen ve dünyanın bu devrine itiraz eden vicdan_x000D_ sahiplerinin sesi olarak ihtarda bulunmak üzere burada toplandık. Kudüs’ü işgal eden İsrail’e, İsrail’e destek veren_x000D_ ABD ve bütün bunlara sessiz kalanlar ile birlikte insanlığa dönük bu ihtarın_x000D_ nedeni de hedefi de bellidir. Kudüs insanlığın ortak mirası, özgürlük Kudüs’ün_x000D_ hakkı iradesini yansıtmak için buradayız. "ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak_x000D_ tanıma” ve "Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasına” yönelik_x000D_ söyleminin fiiliyata geçirmeyi amaçlayan ABD ve Başkanı Trump ihtarımızın_x000D_ öncelikli muhataplarıdır. ABD’nin bu hamlesi, insanlık için manevi ve tarihi_x000D_ kıymete sahip, bu yönüyle de dünyanın barış adası olmuş Kudüs’ü savaş_x000D_ gerekçesine dönüştürmek amacı taşımaktadır.Bu yolla, diplomatik ve ekonomik zeminde devam eden_x000D_ örtülü üçüncü dünya savaşının ateşli bölümünün İslam coğrafyası üzerinden_x000D_ gerçekleşmesini istemektedir. Oysa Kudüs, bütün inançlar için ortak tarih,_x000D_ ortak coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak kader ve birlikte yaşamak demektir._x000D_ Kudüs’ün bu vasıflarının yok edilmesine izin vermeyiz. Kudüs’ün insanlığın_x000D_ ortak mirası olması gerçeğine ihanet ettirmeyiz.

ABD-İsrail ortak yapımı bu kirli strateji, şiddet ve_x000D_ krizlerle kavrulan bütün insanlık için eğer engellenmezse daha da büyük_x000D_ sorunların kapısını aralayacaktır. Tam da bu yüzden dünyanın bütün iyi_x000D_ insanları barışı geliştirme ve barış adası Kudüs’ü koruma noktasında çağrımızın_x000D_ muhatabıdır.Buradan diyoruz ki, korsan İsrail Kudüs’ü başkent_x000D_ yapmak gibi bir hataya düşmemeli, ABD İsrail’in başkentinin Washington olduğunu_x000D_ idrak etmeli.Kudüs, bizim nazarımızda bir mihenktir. Her bir_x000D_ karışı İlahi vahyi insanlığa bildiren peygamberlerin izlerini taşıması_x000D_ hasebiyle Kudüs; insan olma şuuru, selamete erme bilinci ve sulhun mihengidir.Kudüs, son Peygamber’in risaleti sırasında ilk kıble_x000D_ olarak seçilmesiyle de bizim için varoluşumuzun ve medeniyet kodlarımızın_x000D_ ifadesidir. Muharref bir inancı kendisine payanda olarak_x000D_ kullanan ve batıdaki faşist düşüncelerden hız alan şiddet ideolojisi siyonizmin_x000D_ ateşine odun taşımak, nereden bakarsanız bakın akıl tutulmasıdır. Yüz yılı aşkın süredir Filistinliler’e karşı şiddet_x000D_ uygulayan Siyonist çetenin  ideallerine_x000D_ bu derece destek çıkmak sadece akıl tutulmasıyla açıklanabilecek bir durum_x000D_ değildir elbette. Asıl neden kanlı müstebitlerin her ne olursa olsun_x000D_ iktidarlarını sürdürme stratejileridir. Görünen odur ki Kudüs; çökmekte olan köhne dünya_x000D_ düzeninin merkezindeki ABD oligarşisinin yaşadığı iktidar çatışmasını gizleme_x000D_ aparatı olarak seçilmiştir. Bu yönüyle de çağrımızın bir diğer muhatabı_x000D_ siyonizme karşı çıkan samimi Yahudilerdir. Çünkü Kudüs, samimi Yahudiler’in de_x000D_ sığınağı ve inançlarını yaşama alanıdır.

Tam da bu noktada en güçlü ihtarı kendimizden_x000D_ başlayarak millete ve ümmete yapıyoruz. Nasıl ki, Hz. Ömer’in fethiyle,_x000D_ Selahaddin Eyyubi’den bu yana medeniyetimizin önemli merkezlerinden biri olan_x000D_ Kudüs’ü Haçlılara karşı yüz yıllar boyu savunduysak;

Nasıl ki, Yavuz Sultan Selim Han’ın hilafetiyle_x000D_ birlikte Kudüs’ü bütün inançların barış adalarından biri yaptıysak; Nasıl ki,_x000D_ Abdülhamid Han’ın mücadelesiyle Siyonizmi Filistin ve Kudüs’ten uzak tuttuysak;_x000D_ Şimdi de aynı şuurla mücadelemizi sürdürüp, haçlı artığı düşüncelleri payanda_x000D_ olarak kullanan emperyalizme ve siyonizme karşı bütün insanlığı da içine alan bir_x000D_ söz söyleyebiliriz.

İslam coğrafyasında günü kurtarma politikaları_x000D_ peşinde koşan devlet yöneticilerinin ikircikli tutumlarına karşı çıkarak,_x000D_ inancımızın ve tarihimizin bize verdiği güçle barışın sesini yükseltebiliriz. Şiddetten boğulmuş, krizlerle boğuşan bütün_x000D_ insanlık, doğru ve adil bir söz bekliyor. Anadolu bu sözü söylemeye hazırdır._x000D_ Ümmetin gönlü bu hakikate açıktır. Bu konudaki inancımız ve kararlığımız_x000D_ tamdır. Şimdi bu inancı ve kararlılığı fiiliyata dökme_x000D_ vaktidir. Kudüs’ün siyonizme başkent yapılmasını engellemek için harekete_x000D_ geçmek, birlikte ses vermek ve insanlığın beklediği o sözü söylemek için_x000D_ buradayız. Müstebitler de en çok bundan korkuyor. Emin olun ki_x000D_ Kudüs’e özgürlük haykırışı bunun için şiddetle susturulmak isteniyor.

Eğer insanı özgürleştirecek söz söyleyebilirsek,_x000D_ müstebit iktidarlar yerle yeksan olur, özgürlüğün nefesi bütün dünyaya ulaşır. Tam da bu yüzden Özgür Kudüs, Tam da bu yüzden_x000D_ kahrolsun Siyonizm, Tam da bu yüzden defolsun ABD, Tam da bu yüzden Bağımsız_x000D_ Filistin. Bu inanç ve kararlılıkla Mescid-i Aksa’nın selamını alıyor, Kudüs ve_x000D_ Aksa’nın İslamla kucaklaşması için haykırıyoruz. Yaşasın başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin_x000D_ devleti…Yaşasın işgalden kurtulmuş Kudüs şehri” dedi.