Erzincan’da 8 yıl önce üniversite sınavına girdiği gün babasının_x000D_ kullandığı otomobilin kaza yapması sonucu ağır yaralanan ve komadayken Erzincan_x000D_ Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan 26 yaşındaki Fulya Yalvaç, Avukatlık Ruhsatnamesini_x000D_ aldı. Kazadan sonra yürüme engelli kalan Yalvaç, "Çok gururlu, çok_x000D_ mutluyum" dedi.

Erzincan Adalet Sarayında düzenlenen tören ile Avukatlık Ruhsatnamesini_x000D_ alan Fulya Yaçvaç'ı, Erzicnan Cumhuriyet Başsavcısı Hüsnü Aldemir, Türkiye_x000D_ Barolar Birliği Başkanı Metin Feyizoğlu, Erzincan Baro Başkanı Cemalettin Özer,_x000D_ ailesi ve sevenleri yalnız bırakmadı.

Milliyet_x000D_ Anadolu Öğretmen Lisesi mezunu olan Fulya Yalvaç, 15 Haziran 2008’de_x000D_ üniversite sınavına girdiği günün akşamı ailesi ile birlikte trafik kazası_x000D_ geçirdi. Babası Sebahattin Yalvaç’ın kullandığı 24 DP 701 plakalı otomobil,_x000D_ Erzincan- Sivas karayolunun 7’nci kilometresinde Bozyazı Köyü yakınlarında_x000D_ yoldan çıkarak şarampole yuvarlandı. Kazada, 42 yaşındaki Sebahattin Yalvaç ile_x000D_ oğlu 16 yaşındaki Samet Yalvaç ölürken, eşi Hülya Yalvaç hafif, kızı Fulya_x000D_ Yalvaç ağır yaralandı.

Kaldırıldığı Karadeniz Teknik_x000D_ Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde 3 ay komada_x000D_ kalan Fulya Yalvaç, üniversite sınavında eşit ağırlıklı 363.375 puan alarak_x000D_ Erzincan üçüncüsü oldu. Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan Fulya_x000D_ Yalvaç, hastanede ölümle pençeleşirken dershanedeki öğretmenleri, okula kaydını_x000D_ yaptırdı.

Kazanın ardından 6 ameliyat geçiren_x000D_ ve yoğun bir tedavi programı gören Fulya Yalvaç’ın yakınları, okul kaydını_x000D_ dondurdu. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un talimatı ile_x000D_ son olarak Gülhane Askeri Tıp Akademisi Fizik Rehabilitasyon Merkezi’nde 3 ay_x000D_ tedavi gören Fulya Yalvaç, 2009 yılında Hukuk Fakültesi’ndeki eğitimine_x000D_ başladı. Tedavi programı nedeni ile ilk yıl sınıf tekrarı yapmak zorunda kalan_x000D_ Fulya, 5 yıl sonra fakülteden mezun oldu. Bir yıl süren staj dönemini de_x000D_ tamamlayan Fulya Yalvaç Avukatlık Ruhsatnamesini aldı.

Erzincan Adalet Sarayında düzenlenen program da bir_x000D_ konuşma yapan Erzincan Baro Başkanı Cemalettin Özer; "Öncelikle son_x000D_ dönemlerde ülkemizde yaşanan terör olaylarını kınıyoruz. Yaşam hakkına yönelik_x000D_ olan, kimden gelirse ve kime yönelirse yönelsin hukuka aykırı tüm eylemleri ve_x000D_ terör adı altında yapılan eylemleri lanetliyoruz. Bunların hiç bir meşru_x000D_ gerekçesi olmaz. Burada staj dönemini bitirerek mesleğine adım atan_x000D_ arkadaşımıza yemin ettireceğiz. Biz avukatlık mesleğinin doğruluğun,_x000D_ dürüstlüğün, ilkeli çalışmanın bir sembolü olarak görüyoruz. Savunma hakkının_x000D_ temsili olarak görmekteyiz. Tüm kadim medeniyetlerde savunma hakkı kutsaldır._x000D_ Bu kutsallıkta halka olan yakınlıktan gelir. Halkı temsil etmekten gelir"_x000D_ dedi.

Daha_x000D_ sonra bir konuşma yapan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Hüsnü Aldemir, bir azmin_x000D_ hikayesi yazılırsa Fulya'nın hikayesi yazılacaktır diyerek; "Fulya bizim_x000D_ için çok önemli. Azmin zaferi diyiyorum. Bir azmin zaferinin hikayesi yazılırsa_x000D_ Fulya'nın hikayesini yazacaktır. Ben kendisine söyledim. Dünyanın en iyi_x000D_ savunmacısı sen ol. bu azim sende var. Bu yolda da çaba gösterecektir. Annesini_x000D_ tebrik ediyorum. Annesi çok büyük çaba gösterdiğine şahidim. Burada bizim için_x000D_ bu yüce makamımızda, bu dokunulmaz adliyemizin içerisinde Baro Başkanımızla ve_x000D_ avukatlarımızla bir aradayız. Bu bina çökecekse hepimizin çökmesi lazım. Onun_x000D_ için avukatlar bizim için çok önemli. Savunma hakkı gibi, Kur'an-ı Kerim'de_x000D_ bile yaradan bizleri hesaba çekerken hiç bir zaman sorgusuz sualsiz olmayacak._x000D_ Savunma hakkına bu kadar değer veren yaradan ki bizim bunun önüne geçme_x000D_ durumumuz olmaz. Avukatlar bizim için önemli. Fulya'ya gelecekte başarılar_x000D_ diliyorum" dedi.

Düzenlenen programda son olarak bir konuşma yapan Türkiye_x000D_ Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu, Azmin bir zaferi ve daha yeni_x000D_ başlıyor. Yolumuz belki çok zor, belki uzun ama bir o kadar da onurlu ve_x000D_ keyifli dedi.

Feyizoğlu; "Fulya'nın hikayesinin insanın_x000D_ yüreğine oturmaması, yüreğini sızlatmaması ve aynı zaman da göğsünü gururla_x000D_ kabartmaması mümkün değil. Azmin bir zaferi ve daha yeni başlıyor. Yolumuz_x000D_ belki çok zor, belki uzun ama bir o kadar da onurlu ve keyifli. Ülkemizde_x000D_ sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Her gün askerlerimiz, polislerimiz şehit_x000D_ oluyor. Masum insanlar ağır zarar görüyor. Böyle bir ortamda dönüp şunu_x000D_ demeliyiz. Devlet yıkılırsa hepimiz bu yıkıntının altında kalırız. Devletin_x000D_ yıkılmaması için hepimiz ama hepimiz kol kola girip omuz vermek zorundayız._x000D_ Bunu söyledikten sonra tabii ki ikinci cümle şöyle gelmek durumunda biz adalet_x000D_ mülkün temelidir ilkesinin savunucuları olarak devletin yıkılmaması için mülkün_x000D_ yani ülkenin temelinde adaletin bulunması gerekir. İşte bunu demek zorundayız. Şu_x000D_ halde içi boş sloganlarla ben devleti koruyorum demek yerine 77 milyon_x000D_ yurttaşımızı adalet paydasında buluşturarak devleti bireye hizmet aracına dönüştürerek_x000D_ koruyabileceğimizi bilmeliyiz. Tam da bu nokta da sevgili Fulya, işte_x000D_ omuzlarına yüklenen bir ton yük daha. Şöyle ki avukatı, savcısı, hakimiyle_x000D_ muhakeme dediğimiz adalet faaliyeti dediğimiz o büyük faaliyet bir bütün. Hiç_x000D_ birimiz diğerinden üstün değiliz, bir adım geride de değiliz. Bu bütünün_x000D_ parçalarını bir araya getirip bir kusursuz makine gibi çalıştırmakla_x000D_ yükümlüyüz. Böylece ülkenin her köşesinde adaleti ve adalet sayesinde hukukun_x000D_ üstünlüğünü, hukukun üstünlüğü sayesinde demokrasiyi, demokrasi sayesinde de 77_x000D_ milyonun kucaklaşmasını sağlayabiliriz. Bu söylediklerimin aslında açılımı şu,_x000D_ hiç bir dönem hukukçuların görevi belki bu kadar ağır olmamıştı. Ülkemizi,_x000D_ toplumumuzu siyasi ideoloji, etnik köken, mezhep, dil gibi farklılıklar_x000D_ üzerinde karşıt kutuplara birileri ayırmaya ve bizleri birbirimize hiç yoktan_x000D_ yere düşman kılmaya çalışırken biz hukukçular hepimiz birbirinden koparılmak_x000D_ istenen insanlarımız arasında köprüyüz, köprü olmak zorundayız. Köprüler tabii_x000D_ bir savaş çıkarmak, insanları birbirine kırdırmak isteyenlerin ilk hedefidir._x000D_ Ama köprüler aynı zaman da insanların birbirine kavuşmasını sağladıkları için_x000D_ vazgeçilmezdir. Köprüleri havaya uçurmak yerine inatla, ısrarla hepimiz köprü_x000D_ olmaya çalışalım" dedi.

Yapılan konuşmaların ardından stajını tamamlayan_x000D_ Fulya Yalvaç, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyizoğlu ile birlikte_x000D_ yemin etti ve Avukatlık Ruhsatnamesini aldı.

Çok_x000D_ gururlu ve sevinçli olduğunu söyleyen Fulya Yalvaç; "Türkiye Barolar_x000D_ Birliği Başkanı Metin beyin yanımda olması ve beraber yemin etmemiz benim için_x000D_ çok gurur vericiydi. Şuan çok gururluyum. Çok ta mutluyum. Güzel bir his._x000D_ Gerçekten çok zor zamanlardan geçtim. Böyle okula gittim 4 sene sonra bütün_x000D_ arkadaşlarımdan zaten farklıydım yürüyemediğim için. Arkadaşlarımın yardımıyla_x000D_ bir çok zorluğu atlattım. Zordu benim için okul bitti. Stajım bir sene sürdü._x000D_ Avukatlarımızın, Baro Başkanımızın, yardımıyla buda biti. Çok gururlu ve çok_x000D_ mutluyum" dedi.