Telefon
WhatsApp
Kemankeşler, oklarını en uzağa atmak için yaylarını Erzincan’da gerdi

Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu’nun Erzincan’da düzenlediği Erzincan – Mengücek Melik Gazi Büyükler Hava Koşusu Şampiyonası müsabakaları başladı.

Erzincan, Erzincan – Mengücek Melik Gazi Büyükler Hava Koşusu Şampiyonası müsabakaları ev sahipliği yaptı.
Erzincan’da Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu tarafından düzenlenen Erzincan – Mengücek Melik Gazi Büyükler Hava Koşusu Şampiyonası müsabakaları çekişmeli geçti. 20 ilden 28 kulüp ve 132’ye yakın sporcu katıldı. Müsabakalarda 132 sporcu en uzağa ok atmak için kıyasıya mücadele etti.

Müsabakaların açılışına Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Milletvekili Süleyman Karaman, Belediye Başkanı Bekir Aksun, Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu Başkanı Cengiz Toksöz, il protokolü, sporcular ve vatandaşlar katıldı.

Müsabakalar öncesi bilgi veren, Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu Başkanı Cengiz Toksöz: “Mengücek Melik Gazi Büyükler Hava Koşusu müsabakalarına hoşgeldiniz. Bu yıl 3’üncüsünü gerçekleştiriyoruz. Kemankeşlerimizde burada Mengücek Melik Gazi ruhuna da ok atıyoruz. Gittiğimiz her ilde yaptığımız müsabakalarda sadece yay gerip ok atmadığımızı bir tarihide yaşatma misyonunu da üstlendiğimizi biliyoruz. Federasyon olarak yaptığımız çalışmalarda bunları gerçekten önemseyerek yapıyoruz. Önce ahlak be maneviyat çerçevesinde atalarına yakışır torunların evlatları olarak bu sporu geliştirme gayretimiz bundan sonra ki yıllarda da inşallah devam edecek” dedi.

Müsabakaların açılışına katılan Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu: “Sadece bir yarışma değil bu. Aynı zaman da bizim kültürümüzün, medeniyetimizin, tarihimizin, inançlarımızı da bu asra taşımaktır. Tarih, medeniyet, kültür bugün yaşıyorsa hayatın içerisinde ise tarihdir, kültürdür, medeniyettir. Hem bizim Türk tarihinde hem İslam tarihinde bizim geleneğimiz örfümüz olan bir yarışmayı bugün burada yapıyoruz” diye konuştu.

Hem öğrenci yetiştiren hem de sporcu olan bayan sporcu ve antrenör Emel Özdeş: “Geleneksel Türk Okçuluğu antrenörüyüm. Hem öğrenci yetiştiriyorum hem de kendim atış yapıyorum. Şuan burada olmaktan çok memnunuz. Geçen yılda gelmiştik. Çok memnunuz buradan. Erzincan Valiliğine ve belediyesine, gençlik spor il müdürlüğüne teşekkür ediyoruz. Çok memnun ayrılıyoruz. Seneye yine inşallah geliriz” dedi.

Okçuluğun bir kültür ve tarih aktarımı olduğunu ifade eden antrenör ve sporcu Nagihan Tunç: “2024 yılının son menzil yarışmasına geldik. Gerçekten çok güzel bir yer. İki dağın arasında. Burada çadır kampı da kurduk kendimize. Atış ve antrenman yaptık. Çok güzel bir organizasyon. Herkse teşekkür ediyoruz. Aslında ata sporuna bir spor olarak bakmamak gerekiyor. Bir kültür aktarımı, bir tarih aktarımı bana göre. Geçmiş ile gelecek arasında bir köprü olduğunu düşünüyorum. Gençlere önerim bu sporu sadece spor olarak değil farklı noktalarına da dikkat ederek yapmaları” dedi.  

Antrenör ve sporcu Serkan Aşçı, hedeflerinin derece almak olduğunu ifade ederek: “Erzincan Refahiye Okçuluk Kulübü antrenörüyüm. 13 yıldan fazla olmuştur antrenörlük ve okçuluk yapıyorum. Erzincan’da ki tek okçuluk kulübüyüz. İnşallah bunu büyütmeyi hedefliyoruz. Temel amacımız bu. Bugün burada menzil atmaya geldik. İnşallah menzilde de derece alıp ilimizi, ilçemizi gururlandırmak istiyoruz” dedi.

Okçuluk sporuna başlamasında içinde bulunan savaşçı ruhun vesile olduğunu söyleyen sporcu Aylin Berk: “Yaklaşık 2 senedir bu sporu yapıyorum. Kahramanmaraş Elbistan’dan geliyorum. Bu sporu yapmama vesile olan üstadım evvela sonrasında da içimizde bulunan savaşçı ruhudur. Erler gibi bizlerde savaş meydanlarında bulunmuşuz. Aynı zaman da malzeme konusunda da yay ok konusunda hatunlarda bulunmuşlar. Ecdat bize de yer vermiş. Bizde onların neslini devam ettirmek açısından hem yay hem ok hem de atıcılık da maharetimizi göstermek için buradayız” dedi.

Çocukluktan okçuluğa meraklı olduğunu ifade eden sporcu Mehmet Demir: “Okçuluğa başlamam aslında benim ilk okul yıllarına gidiyor. İlkokul yıllarımda da ben yayları bükerek uzak mesafelere ok atmaya çalışırdım. Sonra bundan 10 yıl önce tekrar bir yayla tanışmak nasip oldu. Benim hafızam yenilendi ve bu yayları yaparım diye yola çıktım ben. Çok kısa bir süre içerisinde ecdadımızın mirası olan bu yayları yapmaya başladık. Yaylarımız uluslararası dereceler almaya başladı. Sporcu kardeşlerimiz de yaylarımızla bu aslında sünneti seniyedir. Peygamber efendimizin herkese tavsiyesidir. Çocuklarınıza at binmeyi, yüzmeyi ve ok atmayı öğretin dediği aynı zaman da insan nefsinin terbiye edildiği bir spordur. Şuan da spor olarak yapılıyor ama geçmiş dönemde tamamen savaş aleti olarak kullanılıyordu ok ve yay. Bir sürü fetihler yapmışız biz bu ok ve yayla. Bizde düşen şuan da bu mirası gelecek nesillere aktarmak ve bu şekilde devam etmesini sağlamak” dedi.

Türk Savaş Sanatları Antenörü Halil Tozanoğlu ise mutlu olmak isteyen herkesi ok atmaya davet ederek: “Okçulukta 10-15 yıl kadar oldu. Genlerimizde olan bir şey. Çocukken hepimiz bu oku yapıp atmışızdır. Bizde Türkiye’de gelişmesini sağlamak için hem ok atıyoruz hem sporcu yetiştiriyoruz. Biz bunu sadece spor olarak ta yapmıyoruz. Bu bizim kültürümüz. Kültürel bir harekettir okçuluk. O sebepten dolayı hem mutlu oluyoruz. Mutlu olmaları içinde herkese ok atmalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.     

Anasayfa Reklam Alanı 1 728x90

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!