Telefon
WhatsApp
Nokta-i Nazar Olarak Tarih

Erzincan Üniversitesi Bir Damla_x000D_ Tarih Kulübü tarafından, Türkiye’de Felsefe-Bilim Tarihi Çalışmalarının Değeri_x000D_ Üzerine “Nokta-i Nazar Olarak Tarih” konulu konferans düzenlendi.

_x000D_ _x000D_

     _x000D_  Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü, Felsefe_x000D_ Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’nun konuşmacı olarak_x000D_ katıldığı konferans, Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Konferans (Mavi)_x000D_ Salonunda gerçekleşti. Konferansa Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas_x000D_ Çapoğlu’nun yanı sıra, bazı fakülte dekanları ile akademisyenler ve öğrenciler_x000D_ katıldı.

_x000D_ _x000D_

       Prof._x000D_ Dr. Fazlıoğlu, katılımın yoğun olduğu konferansta, geleceğin inşasında tarih,_x000D_ tarih bilinci ve bilimsel tarihin önemini anlattı. “Tarihteki bir bilginin_x000D_ milletlerin geleceğini kurtarır” diyen Fazlıoğlu, ‘’Bir milletin geleceğinin_x000D_ inşası geçmişiyle alakalıdır. ‘Tarihi saf bir geçmiş olarak geride_x000D_ bıraktığımız’ düşüncesi doğru bir yaklaşım değildir. Vizyon yoksa geçmiş_x000D_ nostaljiden ibarettir. Tarih öyle bir inşa edilmeli ki geleceği onun üzerinden_x000D_ inşa etme imkanı sunmalıdır. Yeni yatırımların projelendirilmesinde ait olduğu_x000D_ toplumdaki tarihsel bağlamının göz ardı edilmemesi gerekir” şeklinde konuştu.

_x000D_ _x000D_

    Bilimsel tarih_x000D_ çalışmalarında karşılaşılan temel sorunlara de değinen Prof. Dr. Fazlıoğlu,_x000D_ tarihin, çeşitli disiplinlerin geçmişini arkeolojik olarak bilmekten ibaret_x000D_ olmadığını belirtti ve şöyle devam etti: “Tarihten sadece ibret alınmaz, aynı_x000D_ zamanda kuvvet de alınır, bilgi devşirilir. Düşüncelere üçüncü boyut tarihsel_x000D_ derinliğe bakılarak katılabilir. Bir milleti güncellemenin en etkili_x000D_ yollarından biri de geçmişi yeniden yorumlamakla ilgilidir. Bilimsel tarih_x000D_ çalışmalarının önemli handikaplarından biri de kendimizi batıya endeksli_x000D_ okumaya çalışmaktır. Kendimizi başkasından öğreniyoruz. Kültürümüzün daha bir_x000D_ envanteri yok. Bilgi kendine kayıtsız kalan toplumlara acımaz. Toplumları_x000D_ birbirinin önüne koyan bilgidir. Bilen öngörür, tedbir alır. Bilgi bir öngörme_x000D_ işidir.”

_x000D_ _x000D_

     Tarihe ancak_x000D_ geleceği inşa derdi olmayanların ihtiyaç duymayabileceğine işaret eden_x000D_ Fazlıoğlu, konuşmasında tarihteki mühim ve yerel hadiselerden örnekler vererek_x000D_ bilgi ve bilimsel tarihin önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Fazlıoğlu, Ali_x000D_ Kuşçu’nun önemli bir eserini Otlukbeli’nde yazdığını anımsatıp “Başkalarının_x000D_ tarihinde yaşamayı bırakmak lazım. Tarihimizi nostaljik değil, geleceği inşa_x000D_ edecek şekilde ele almalıyız, yoksa kimlik inşasında sıkıntı yaşarız. Tarih_x000D_ sürekli akan ırmak gibidir, milletler de böyledir ama temel omurgayı korumak ve_x000D_ devam ettirmek gerekir. Güçlü olan tarihi yazar ama ‘kahramanlar yaratma’ ve_x000D_ ‘öncelik yarışına girmek’ gibi tehlikeli iki hususa dikkat edilmelidir._x000D_ Övmeden, sövmeden; tarihsel tecrübeleri kutsamadan; varı yok, yoku var saymadan_x000D_ bilgi analitiği ile yüzleşmeyi öğrenmeli ve kendi ayaklarımız üzerinde_x000D_ durmalıyız” diye konuştu. Prof. Dr. Fazlıoğlu, konuşmasının ardından_x000D_ katılımcıların sorularını yanıtladı.

_x000D_ _x000D_         Konferans sonunda Prof. Dr. İhsan_x000D_ Fazlıoğlu’na, günün anısına bakır işlemeli tabak ile çiçek takdim edildi ve an_x000D_ hatıra kareleri ile ölümsüzleştirildi._x000D_ _x000D_
Anasayfa Reklam Alanı 1 728x90

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!