Erzincan merkez de yaşayan İlknur Uludoğan’ın, bobinaj ustası olduğunu görenler hem şaşırıyor hem de takdir ediyor.

Dedesinin mesleğini babasından sonra devralan ve Doğu Anadolu bölgesinde tek bayan bobinaj ustası olan İlknur Uludoğan, mesleğini geliştirmek için bir yandan okurken diğer yandan da dükanın da kolları sıvayıp çalışıyor.

Erzincan’da yaşayan bobinaj ustası 29 yaşında ki İlknur Uludoğan, dede mesleğini devam ettirmenin gururunu yaşıyor.

Erzincan sanayisinde 10 yıldır bobinaj ustası olarak çalışan ve mesleğini de geliştirmek için Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü bitiren ve şuan yüksek lisans yapan Uludoğan, meslekte yetiştirecek eleman bulamadıklarından dolayı mesleğin ilerleyen yıllarda öleceğini söyledi.

İlknur Uludoğan; “Yaklaşık 10 senedir bu işi yapıyorum. Bu işe merak sarmamın sebebi de çocuk yaşta dedemin yanına gidip orada atölye de neler yapıldığını görmem ile başladı. Küçüklüğümden beri zaten çok meraklı bir çocuktum. Arkadaşlarım bebeklerle oynarken ben arabalarla, pillerle, prizler ilgimi çekiyordu. Onlarla oynuyordum. Seneler sonra ben de bu mesleğin bir parçası oldum. Dedem elektrikçilerin ilk elektrikçilerinden. İstanbul da okumuş. Erzincan’da bir çok elektrikçiyi benim dedem yetiştirmiş. Sonra babam babasından mesleği aldıktan sonra bu meslek bana kaldı. Bir tane kardeşim var ama o kendi yolunu çizmeye karar verdi. Ben aile geleneğini devam ettirmeye karar verdim. Bu mesleğe başladıktan sonra bunun okulunu da okumaya karar verdim. Çünkü etiketin çok önemli olduğunun farkına vardım. Sanayideyim diye insanlar okumadın mı? Buradasın gibi ithamlarda bulununca bende tekrardan mühendislik okumaya karar verdim. Hem okudum hem çalıştım. Mesleğimi daha profesyonel hale getirmek istedim. Erzincan da halen eski sistem işler yapılıyor. Ben daha profesyonel bir hale getirmek için yüksek lisansıma da başladım. Yüksek lisansımla bu işyeri benimle birlikte devam ediyor. Sıkıntılı olan zamanlarım oldu. Çünkü hem ağır bir iş erkek işi diye tabir ediliyor. Hem de kadın olduğunuz için kimi gurur duyuyor. Kimi de küçümsemeye çalışıyor. Şuana kadar hiçbir problem yaşamadık. Yaptığımız işlerde. Kadınların daha fazla özverisi olduğundan dolayı, daha titiz olduğundan dolayı çok güzel geri dönüşlerimiz de oldu. Şimdi artık işlere yetişemeyecek boyuta geldik. Bundan dolayı da okullardan destek amaçlı öğrenci talebinde bulunuyoruz. Biz yetiştirecek kişi bulamıyoruz. Yetiştirdiğimiz insanları da burada tutamıyoruz. Okulların ve üniversitenin bize destek olmasını istiyoruz. Erzincan’da bu meslek ölmek üzere. Çünkü yetişen kimse yok. İnsanlar genelde masa başında oturayım. Daha rahat çalışayım. Daha çok para kazanayım derdinde. Ama bu el emeği ve ölmeyecek bir meslek. Artık arabalarımız bile elektrikli olarak değişim gösteriyor. Geleceği daha da artacak ve daha da iyi gelişmeler gösterecek bir meslek. Sayın Valimiz Hamza Aydoğdu, bizi duymuş. O da bizi ziyarete geldi. Kendisini burada ağırladık. Oda sanayi de bir kadın beklemediğini söyledi. Çok güzel olumlu böyle insanın gözlerinde olumlu düşünceler olur ya olumlu düşünceler hissettim. Buda beni daha da şevklendirdi. Daha güzel işler yapılabileceğinin garantisini aldım. Eğer okullar, meslek yüksek okulu, liseler bize destek verirse Erzincan bu yönde çok iyi bir şekilde kalkınacağını düşünüyorum. Önceden 10 tane esnaf vardı. Bu işi yapan. Şimdi 4 tane. Bir çoğu da meslek eder değerini alamadığı için kapatmayı düşünüyor. Bunun önüne rekabet yoluyla geçilmesi gerekiyor. Daha fazla insan olursa daha fazla rekabet olur. Daha iyi hizmet ortaya çıkar. Herkes kendini geliştirmek zorunda kalır. Biz kendimizi geliştirmek için çaba harcıyoruz. Ben bu işin okulunu okudum. Tekrar okumaya devam ediyorum.

Boş vakitlerimde başka ülkelerde bu iş nasıl yapılıyor diye araştırmalar yapıyorum. Başka şehirlere gidip dolanıyorum. Sanayilerini geziyorum. Biz kendimize ne katabiliriz diye bakıyorum. Burada ki meslektaşlarımda kendilerini geliştirmek üzere çalışmalar yapıyorlar. Bunun için de sadece bizim istediğimiz eleman yetiştirmek. Bilgimizi başkalarına aktarıp bu mesleğin devamlılığını sağlamak. Bu sanayide ki en genç kişi benim. Bana yaşayan yakın olanlar 55-60 yaşlarında emeklilikleri gelmiş insanlar. 5-10 sene sonra artık bende tek başıma bunu kaldıramayacağım için bu meslek Erzincan’da ölecek. Sanayimiz gelişiyor. Fabrikalar yapılıyor. Elektriğin olduğu her yerde biz varız. Bizde insanların bizimle var olmasını istiyoruz. / Buraya geldiklerinde bir kadın ile karşı karşıya kaldıklarında insanlar çok şaşırıyor. Bu şaşkınlıklarını kimileri küçümseyerek atmaya çalışıyorlar. Kimileri sizi çekelim haberlere çıkartalım, eşlerimize örnek olarak gösterelim diye motive verende çok oldu. Ben kadın olarak burada olduğum için çok gurur duyuyorum kendimle. Çünkü kadının girdiği yerde insanlar daha kibar ve nazik olmaya çalışıyorlar. Sanayi de bu işi yapan Doğu Anadolu’da, Erzincan’da ben tekim. Bununla da gurur duyuyorum. Hatta başka şehirlerden müşterilerimiz malzeme aldığımız insanlarda çok fazla destek veriyorlar. Buda beni daha motiveli bir şekilde işimi yapmama sebep oluyor. Benim ile birlikte okuyan arkadaşlarım genelde masa başı işi tercih ediyorlar. Daha rahat olduğu için. Bizim işimiz biraz pis bir iş olduğu için her kadın buna yaklaşmıyor. Çok eğlenceli bir iş. Kendinizi bulduğunuz, kendinizi ortaya çıkardığınız bir iş. Proje gidişatı hep aynı ama burada her yeni bir iş bambaşka bir dünya oluyor. Bizim yaptığımız iş kapalı bir parça. İçini açtığınız zaman ne ile karşı karşıya geleceğinizi bilmiyorsunuz. Ondan dolayı çok daha fazla tecrübe elde ediyorsunuz. Bu tecrübelerde sonrasında deneyim olarak para olarak geri dönüyor” dedi.