Diyanet-Sen Erzincan_x000D_ Şube Başkanı Zakir Yıldız, yılbaşı kutlamalarının Müslümanların_x000D_ kültürü olmadığını ifade ederek şu açıklamalarda bulundu:

“Hıristiyan_x000D_ dünyasının Hz. İsa (a.s)’nın doğum yıldönümü olarak kutladığı yılbaşına_x000D_ Müslüman sokaklarında hazırlıklar yapılması, vitrinlerde ve sokaklarda çam_x000D_ ağacı süslenmesi, Noel baba kıyafetlerine çocukların özendirilmesi,_x000D_ Müslümanların Noel baba kılığında sokaklarda boy göstermesi, insanların kutlamalar için_x000D_ evlerinde hazırlıklar yapması, kutlamalar için tatil beldelerine akın etmesi,_x000D_ piyango biletlerinin alım satımlarının yapılması gibi davranışlar_x000D_ Hıristiyanlığa özentiden başka bir şey değildir. Geçmişte haçlı seferleriyle_x000D_ binlerce Müslümanı hunharca ülkemizde ve İslam dünyamızda katleden, günümüzde_x000D_ de İslam dünyasının ocağına düşen ateşin asıl müsebbibi olan, sonrada_x000D_ itfaiyecilik rolü yapan, Müslüman çocuklar üzerine misket bombaları, kendi_x000D_ çocuklarına da oyuncaklar atan batılıları taklit etmek ecdadımızın ruhlarını_x000D_ sızlatmaz mı? Hıristiyanlar İslam Âleminin kullandığı Hicri Yılbaşında, Ramazan_x000D_ ve Kurban Bayramlarımızda, kandil gecelerimizde bizim inanç değerlerimizi, örf_x000D_ ve adetlerimizi, kültürümüzü hiç paylaştıklarını gördük mü? Bizim milli ve_x000D_ manevi değerlerimize, mabetlerimize ne kadar saygı gösteriyorlar? Bu soruların_x000D_ cevabını düşündükten sonra, bizler yaşadığımız İslam coğrafyasında neden_x000D_ Hıristiyan toplumun batıl değerlerinin paydaş görüntüsünü veriyoruz? Gerçek_x000D_ dinin temsilcisi olan bizler uydurma öğretilere uyup, batıl inanışları taklit_x000D_ edip, Hıristiyan kültürüne mi sahip çıkacağız? Hz.İsa (as)’nın Allah(cc)’ın_x000D_ oğlu olduğu safsataları yapanlara mı tabi olacağız? Noel Baba şarlatanlıklarına_x000D_ mı boyun eğeceğiz? Yoksa “Allah Birdir” deyip, kendi öz değerlerimizle_x000D_ hayatımıza yön vereceğiz? Düşünmemiz lazım… 

Uluslar arası kullanılan resmi bir takvim_x000D_ olmasından başka bizim için bir değeri olmayan Miladi takvimin yılbaşında_x000D_ yapılabilecek şey; geçen yılın muhasebesi yapılarak; kar ve zarar gözden_x000D_ geçirilmeli, yapılan yanlışlıklar terk edilerek, gelecek için hayırlı işlerin_x000D_ planlamaları yapılmalıdır. Yeryüzünde açlığın, sefaletin, akan gözyaşlarının,_x000D_ zulüm ve baskıların, kardeş kavgalarının ve terör belasının sona ermesi için_x000D_ nelerin yapılacağının idrakinde olunmalıdır. 

Bütün bunlara rağmen İslam dininin müdahil_x000D_ olmadığı alan vardır diyen varsa yılbaşı gecesini istediği gibi kutlasın._x000D_ Vebali kendinedir. Yoktur diyende yılbaşı gecesi yapacağı kutlamadan Allah ve_x000D_ Rasülü’nün rızası olup, olmadığına baksın. Ona göre kararını versin. Her_x000D_ gecenin bir hesabı olduğu gibi, o gecenin de bir hesabı olacak,_x000D_ yaptıklarımızdan Allah(cc) katında hesap vereceğiz. Gün hesap zamanı,_x000D_ hesabımızı iyi yapalım. Öldükten sonra yapacağımız her türlü hesap nafile…_x000D_ Atası Âdem olanın, babası Noel olamaz. Müslüman mahallesinde salyangoz_x000D_ satılamayacağını Müslümanlar artık anlamalıdır.”